Ölümünden otuz altı gün önce, birinci komutan, sonra
Başbakan Celal Bayar, hastalığı süresince yaptığı hafta sonu ziyaretinde, hazırlığı
bitmiş üçüncü beş yıllık kalkınma planı dosyasıyla gelir. Hekimler, Atatürk’ün zaman
alan ciddi konularla ilgilenmesini yasaklamışlardır. Başbakan bir iki temel konuda düşüncesini öğrenme
gereksinimindedir. Hekimlerse en çok beş dakika için evet, demişlerdir. Bundan sonrasını Celal Bayar şöyle
anlatır :
"Sanki
hasta değil rahat bir uykudan yeni kalkmış gibiydi. Elimdeki dosyanın ne olduğunu sordu. ‘Üçüncü
beş yıllık planın son durumu Atatürk.’ dedim. Eliyle imledi (işaret etti).
- Şöyle, yanıma otur anlat.
Şezlongunu
yükseltmelerini ve arkasına bir yastık konulmasını istedi. Göreceği yakınlıkta oturdum.
Dinledikçe ilgisi artıyordu. Verilen beş dakika geçmişti. Genel Yazmanı (Sekreteri) Hasan Rıza'nın
bana bunu anımsatmak için içeri girdiğini anladı. ‘Gel Soyak, sen de dinle. Başbakan çok güzel şeyler
anlatıyor.’ Dedi. Yalnızca başlıkları okuyor, birkaç tümceyle o konuyu tamamlıyordum.
Öğrenmek istediklerimi de öğrenmiştim. Yakın gelecekleri okurcasına ‘Ufukta yeni bir dünya
savaşının bulutları var. Hızlı davranın. Bunların çoğu ordu ve ulus gereksinimleri
için şart olan kurumlar, Tanrı başarılı kılsın. Hızlı davranın." dedi.
Bunları
söyleyen kişi birkaç gün önce komadan çıkmıştı. Sağlığıyla ilgili bir tek söz
etmedi.
(Cemal Kutay, Atatürk Olmasaydı)