Öğretmenler Ankara'da bir toplantı
düzenlemişlerdi. Toplantıya üç öğretmen hanım da katılmış, salonda ayrı bir yere oturmuşlardı.
Öğretmen hanımların toplantıda bulunmalarını dine aykırı gören Meclis’in yobazları
Gazi'ye şikayete giderler. Gazi neye kızdığını belli etmeden "Kimmiş Öğretmenler Derneği
Başkanı? Çağırın onu!" diye kükrer. Başkan bir süre sonra getirildiğinde Atatürk, gürleyen
bir sesle ona çıkışır : “Siz öğretmenler toplantısında ne yapmışsınız?
Ne ayıp şey bu?”
Başkan
Mazhar Müfit şaşakalır. Gazi'den bu hareket mi beklenirdi? Yobaz vekiller bıyık altından gülmektedir;
sevinç içindedirler. Gazi'nin sesi hep aynı tonda sürer :
- Olur şey değil olur şey değil
!
Başkan
Mazhar Müfit ayakta ve ne diyeceğini şaşırmış bir durumda sözleri kıvırmaya çalışmakta;
"Efendim vallahi, konuyla bir ilgimiz yok." demektedir. Atatürk’ün sözleri her çağın yobazlarına ders
verir niteliktedir :
"Bırak bırak ben hepsini biliyorum; toplantıya öğretmen
hanımları da çağırdınız. Ancak onları niye ayrı bir yere iliştirdiniz ? Sizin
kendinize mi güveniniz yok, Türk kadınının ahlak, namus ve erdemine mi? Bir daha öyle ayrılık gayrılık
görmeyeyim, anladınız mı?
(Niyazi Ahmet Banoğlu)