bilin.gif

ZEYTIN PEYNIR
ERMENI OLAYLARI
ATATURK'TEN ANILAR
BILIYORMUSUNUZ?
ISTIKLAL MAHKEMELERI
ATATURK

Mustafa Kemal Paşa, Erzurum ve Sivas Kurultayları’na katılan arkadaşlarıyla birlikte ciddi para sıkıntısındaydı. Erzurum'dan Sivas'a geçiş sırasında, yoldaki durumlarını Mazhar Müfit şöyle anlatır:

               "Önümüzde ve Paşa'nın üstün iradesi ve dahi ışığı altında yeni ve engin bir savaş ufku açılmıştı. Erzurum'dan sonra yeni bir irade, yeni bir maddi ve manevi atılımla büyük yurt savaşına atılacak, Erzurum'da kurulan büyük temele yapılacak eserin ikinci aşamasındaki çalışmalara katılacaktır.

               Konuşurken sesimi biraz yükseltmiş olacağım ki öndeki arabadan Mustafa Kemal Paşa arkaya bakarak eliyle daha yüksek sesle, diyerek im (işaret) veriyordu. Bu im üzerinedir ki yine kendiliğinden dilime "Ey gaziler yol göründü !” türküsü geldi. Ben bu türküye başlayınca hemen bütün arabalardaki arkadaşlar da bana katıldılar. Hep bir ağızdan bu türküyü söyledik. Öğle olmuştu. Her kilometreyi aştıkça sevinç duyuyor; arabalarımız bu durumda bizi Sivas'a esenlikle ulaştırabilecekler, umudunu koruyorduk. Bir pınar başında mola verdik. Paşa, “Hemen yemeğimizi yiyelim, zaman yitirmeksizin yine yola devam edelim.” dedi. Zaman yitirmemek gerekiyordu çünkü 4 Eylül'de kurultayın açılması kararlaştırılmış olduğundan yolculuğumuz, belirli bir izlenceyle (programla) saptanmıştı. Hareket ve molalarda o izlenceye uymak durumundaydık. Ancak Paşa’nın “Yemeğimizi yiyelim.” deyişinde sonraki durumumuzun biraz acıklı olduğunu da belirtmeliyim. Yemek deyince, özellikle Anadolu'daki kara yolculuklarında gün görmüş insanlar için yemek; tavuk, hindi, soğuk et, su böreği, köfte ve benzeri gibi yiyeceklerden oluşur. Hepimiz de bu çeşit yiyeceklerle yolculuk etmiş insanlardık. Ancak yiyeceklerimiz bu kez peynir, zeytin ve kuru ekmekten ibaret bir azıktı. Su başında rastladığımız köylüler de torbalarından birkaç baş kuru soğan ikram ettiler. Ancak Paşa başta olmak üzere hepimiz en büyük bir lokantada pişirilmiş ya da ziyafette düzenlenmiş yemeklerden ve İstanbul deyişiyle “et'ime-i nefise-i lezize” (en güzel yemekler) den daha mükemmel, daha iştahlı olarak zevkle kuru soğanı, peyniri, zeytini, ekmeğimize katık ederek ve pınarın buz gibi suyunu içerek karnımızı doyurduk.

 

(Kemal Arıburnu)

  

Paylas